Ünsüzle biten bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir sözcük gelirse bu iki sözcük birbirine bağlı okunur. Buna ulama denir. Konuşmaya akıcılık kazandırır. Sözcük sonlarındaki ünsüzlerin, kendilerin sonra gelen sözcüklerin başındaki ünlülere bağlanmasından oluşur.
Örneğin;
Dün akşam aç uyuduk.
Bu cümleyi tek tek değil bir çırpıda okuruz. Eğer ulama gerektiren bir cümlede
noktalama işaretleri var ise ulama yapılmaz.
Dün akşam üstü dört ekmek aldım.
Bir ay önce gelen adamın adı neydi ?
Felç Olmak
İş Adamı
Kiraz Ağacı
Küçük Ev
Okul Açıldı
Öpmek istedim
Şubat Ayı
YAZILIŞ SÖYLENİŞ
Akşam oldu ak-şa-mol-du
At arabası a-ta-ra-ba-sı
Koşar adım ko-şa-ra-dım
En az e-naz
Erik ağacı e-ri-ka-ğacı
Çiçek açtı çi-çe-kaç-tı
Koşar adım ko-şa-ra-dım
Mezun oldu me-zu-nol-du
Dün akşam dü-nak-şam
Gelen adam ge-le-na-dam
Taş atmak ta-şat-mak
Top oyunu to-pu-yu-nu
Üç adım ü-ça-dım
Üç elma ü-çel-ma
Yaş odun ya-şo-dun
Yok etmek yo-ket-met
Ulama yapıldığı zaman “p-ç-t-k” harfleriyle biten kelimeler,
yazı dilinde yazılsa da, konuşma dilinde, ulama yapıldığında “b-c-d-g” ye
dönüşürler. Bu değişim ulamanın önemli ayrıntılarından biridir.
Kitap aldım ki-ta-bal-dım,
Ulama yaparken ikinci sözcükte h sesi varsa bu ses konuşurken düşer.
Erik Hoşafı
Açık Hava
Küçük Hanım
Türk Hava Kurumu
Anlam değişiyorsa ulama yapılmaz.
Bu akşam bardak aldım
( Bardak mı almış yoksa barda mı kalmış ? )
Konuşmaya akıcılık kazandırır. Sözcük sonlarındaki ünsüzlerin, kendilerin sonra
gelen sözcüklerin başındaki ünlülere bağlanmasından oluşur. Örneğin;
Dün akşam aç uyuduk.
Bu cümleyi tek tek değil bir çırpıda okuruz. Eğer ulama gerektiren bir cümlede
noktalama işaretleri var ise ulama gerçekleşmez.