Dişler birbirine yaklaşık; dil ucu dizlerin ön kenarına yayılmış, alt çene aşağı düşerek çıkar
Ce Ca Co Cu Cö Cü Cı
Cip Cep Cap Cop Cup Cöp Cüp Cıp
Cim Cem Cam Com Cum Cöm Cüm Cım
Cif Cef Caf Cof Cuf Cöf Cüf Cıf
Cik Cek Cak Cok Cuk Cök Cük Cık
Cit Cet Cat Cot Cut Cöt Cüt Cıt
Cis Ces Cas Cos Cus Cös Cüs Cıs
Cahit Halep’e gidecekti, bir deste kaşık alacaktı, ucunu alacalatacaktı. bilmem aldı alacalattı, bilmem aldı alacalatacak.
Cemil, Cemile, Cemal cumaları cilacı cüce Canip’in cicili bicili cumbalı ciltevinde cümbür cemaat cacıklı civcivle cücüklü cacık yerler, sonra da Cebecili cingöz coğrafyacının cinci ciciannesinin cırcırböceğini dinlerler.
Cumaları cumadan cümbür cemaat cicili bicili, cücüklü cacıklı cingöz, candan ciltçi
Cemal’in cumbalı evine koşardık.
Cinlerin civcivleri çın çın sessizlikten çıkıp çinili köşkün camlarında cikciklediler.
Cırcır böceği çeneli ciciannenin çıtır pıtır kızının çıtı pıtı çıtkırıldım çocuğu için çıtı
pıtı hanım, ciciannesine çatmış, çıkışmış.
Cumaları cumadan cümbür cemaat cicili bicili, cücüklü cacıklı cingöz, candan ciltçi Cemal’in cumbalı evine koşardık.
Cüce Çinici celalli hoca Çebi, geceleri içki içince gizlice marpuççular içindeki
züccaciyelere gidip, içi Çince yazılı cevizcikleri ciro için iç içe geçmiş cicili bicili üç
çeşit biçimsiz civalı cam çubuğu cepceğizine indirdi.